23 Nisan 2010 Cuma

SEFİL BİR YALNIZLIK



Sen avutulmuş bir hüznün
 belki de son demisin
demin aglamaya hazırlanırken
şimdi tebessüm eden yüzümsün



Sefil bir yalnızlıga büründüm
yalnızlıgımı, yalnız ben bılıyorum
fark edilmiyorum bu kalabalık şehirde
silik bir yüz, uzaktan tanıdık bır simayım sadece,


Yorgun sokakların alıngan kaldırımlarında
çizgilere basmadan yürüyorum,
kaldırımlar bıle kaldırmıyor artık bu fikri
Düsüncelerımi evlatlık vermek istiyorum


Bir başımayım bak yıne!
kendimle hesaplaşıyorum  
 hiç ses etmeden, kimseye belli etmeden 
usulca akıp gıdıyorum bak yine  kendımden ...



Şiir : SALİH YILDIRIM



17 Nisan 2010 Cumartesi

KUTLU DOĞUM HAFTASI


Eger bir gün,

Eger bir gün, Peygamberimiz ziyaretimize gelse,
Yalnizca bir kaç günlügüne,
Hem de aniden gelmis olsa;
Merak ediyorum ne yapacagimizi?
Biliyorum en güzel odamizi kendisine tahsis edecegimizi.
Böylesi serefli bir misafire yiyeceklerin en iyisini,
Içeceklerin en iyisini sunacagimizi.

Onu evimizde görmekten mutlu olacagimiza,
Ona hizmet etmemizden alacagimiz hazzi,
Baska hiçbir seyden alamayacagimiza da inaniyorum.

Tüm bunlara ragmen memat ediyor ve düsünüyorum:
Onun evimize dogru geldigini gördügümüzde,
Kapida mi karsilayacagiz?
O güzel misafiri içeri almadan "Buyur Ya Resulullah!" demeden,
Kollarimiz bu mübarek konugumuza uzanmis olarak
"Hos geldiniz!" deyip içeri almadan önce neler yapacagimizi merak ediyorum.

Masamizin üzerindeki bazi gazete ve dergileri saklayip,
Onun yerine Kur'an mi koyacagiz?
Hala açik saçik programlari izledigimiz televizyonun üzerini örtüyle mi kapatacak
Veya alelacele yerinde kaldirip bodrum kattaki izbeye mi saklayacagiz?
Yahut da kosacak miyiz kapatmaya, O kizmadan önce?
Veya o nurlu misafirin isitmedigini umarak kapatacak miyiz radyomuzu,
Yüz kizartici bantlari izledigimiz videomuzu?
Evin rafinda üst üste dizdigimiz müzik bantlarini unuttuk galiba.
Hemencecik onlari kaldirip, onun yerine Hadis kitaplari mi yerlestirecegiz.

Merak ediyorum .
Evimize girmek üzere bulunan bu serefli Misafirin hemen girmesine müsaade edecek miyiz ?
Ya da saga sola mi kosturacagiz?
Yahut da "Biraz bekler misiniz?" diyerek Onu kapimizin önünde mi bekletecegiz ? 





 

Merak ediyorum...
Eger Peygamberimiz bir kaç gününü geçirmis olsa,
Alisagelen yaptiklarimiza devam mi edecegiz?
Her sabah gün dogusuna veya kaba kusluga kadar uyabilecek miyiz?
Ailemizle kavgali-gürültülü savas ortamini sürdürebilecek miyiz?
Yoksa bir kaç saat sonra sikilmaya, daralmaya mi baslayacagiz?

Merak ediyorum...
Hiç yüzümüzü asmadan tüm aile fertlerimizle beraber her vaktin namazini kilabilecek miyiz?
Sabahin erkeninde yatagimizdan firlayip sabah namazi hazirligini yapabilecek,
Nisanlanma çagina gelen kiz ve erkek çocuklarimizi yataklarindan kaldirabilecek miyiz?
Veya, Serefli Misafirin abdest suyunu dökerken,
Öbür odada 15 yasina gelmis ancak secde yüzü görmemis oglumuzu nereye saklayacagiz?
Yoksa bir kaç günlügüne otele veya akrabalarimizin evine mi gönderecegiz?

Merak ediyorum...
Alistigimiz hayat seyrimizin, kontrolden çiktigindaki aci halimizi.
Bayimiz gazeteyi kapidan uzattiginda ne yapacagimizi.
Müslüman bir sahabe kadinin kiyafetine dokunan Yahudilere karsi
Savas baslatan Misafir Peygamberin yaninda
O müstehcen gazeteyi okuyabilecek miyiz?

Acaba diyorum...
Peygamberimizi yanimiza alarak gitmeyi planladigimiz yerlere götürebilecek miyiz?
17 yasindaki kizimizin yanina gelerek "Siz ne alirdiniz. "
diyecek olan bir garsonun sözüne karsi tavrimizi.

Acaba diyorum.
Gittigimiz yerde üç-dört saat boyunca yemek masasinda Peygamberimiz de bulunabilecek mi?
Yoksa Onu evimize istirahata mi alacagiz?

Düsünüyorum.
Hem de gözlerimle görmüs gibi düsünüyorum.
Bir kaç günlügüne evimize misafir olarak gelmis olan Peygamberimizle
24 saatimizi nasil geçirdigimizi göstermemizi.
"Bonjour" diyerek evimize giren oglumuzu, yarim etekle arabadan inen genç kizimizi.
"Bunda benim suçum yoktur "Ya Resulallah!" deyip,
Ölüp ölüp dirilen ana ve babalari....
Düsünüyorum Peygamberimiz evimize otururken,
Evimize gelecek aile misafirlerimizi.
Peygamberimizden habersiz olan misafirlerimizin girislerini, konusmalarini, görüntülerini.

Evet evimize sadece bir kaç günlügüne misafir olarak gelecek olan,
Peygamberimize karsi sergileyecegimiz tavirlarimizi merak ediyorum.
Bu Peygamberin nasil karsilanip, nasil ugurlanacagini merak ediyorum.

Peygamberimiz eger bizimle bir kaç gününü geçirecek olsa,
Alisagelen yaptigimiz islere devam mi edecegiz?
Yahut da ziyaret bittiginde ve evimizden ayrildiginda rahat bir nefes mi alacagiz?

Evet sevgili Peygamberimiz bizimle biraz vakit geçirmek için gelse;
Hayatimiz altüst mü olacak?

Yoksa, evet yoksa... 
























8 Nisan 2010 Perşembe

DİKKAT TAKINTILI BIR YAZIDIR - TAKIYORUM NAPİM !



Her insanin ufak tefek  de olsa bazi takintilari vardir.Onlara takilmadan edemez. Bir kere takmazsa rahat edemez!  Adi ustunde takintidir. onlar takilmak icin vardir.
 Aslinda alani genistir bu konunun nereye cekerseniz oraya gider. Ben de dilim vardiginca cekmek isterimbu konuyu gittigi yere kadar.
Adina takinti da denir.aliskanlikta belki ileri boyuttu hastaliktir bu isin. Orasini ben bilmem. Benim ilgi alanim  gozlemlerimi paylasmaktir,
Laf aramizda adim hidir  en iyi yabtigim is budur.
Neyse gel gelelim isi takinti boyutuna kadar getirdigimiz aliskanliklarimiza
sahsen,bızzat,ben ,kendım (anlatım bozukluguna bak sen! )
Yoldan bir arac gecince ilk plakasına bakarım, Aracın,rengı,cınsı, dılı,dını mezhebı benı hıc mı hıc ılgılendırmez arkadas! Ben plakaya takmısın cok evvelden! dırek sayılara odaklanırım, plakanın o kucuk yuzolcumunde, sevdıgım sayıların nufus yogunluguna bakarım, Dıyceksınız vay be adama bak sayıları  ne cok sevıyor! ısın aslı  oyle degıl! sayısalı hıc sevmem beceremem 4 ıslemı bıle, Yerı gelır parmaklarımla tek tek sayar sonra toplar cıkarırım sayıları, anlayın ıste ben o kadar sayısal ozurluyum!
       Sayı dedın mı benım aklıma dırek '' 333 '' sayısı gelır!   '' 333 '' sayısını cok severım, Hele kı bu sayıyı bır plaka uzerınde gorursem ıcımın yagları erır oylece kala kalırım, Bu sayının en yakıstıgı yer bılırım bır arac plakasını,  Sadece bu numara degıl elbet ''58'' numarası'da vardır bunun gıbı sevdıgım rakamlar arasında!
Bu numaralarla bıter benım tum telefon numaralarım! Maıl adreslerımın de  tumu bu sayılarla bıter! (Banka sıfrelerım vss de buna dahıldı fakat artık devır degıstı tabı onlarda  ıstemeden degıstı !) Bır t-shırt'ün baskısında bu numaralar varsa ben kesın alırım, hatta bır ara fırst sakızları - fırt333 dıye sakız cıkarmıstı da her markete gıdısımde uc bejjss  paket alırıdım, sonra pıyasadan kaldırdılar sakızı da , bos kutusu halen ben de hatıra olarak saklıdır,
Bır telefon gorusmesı 3 dk 33 sn'de bıtınce gozum takılırdı ekrana ıster ıstemez! ya da saate o an baktigimda 3-33 - ise  garıb bır gulumseme belırır yuz çehremde.
Örnegın ;  bir macin 58. dakkikasinda gol oluyorsa ben bu duruma golden cok sevınırım! Aslinda hersey normal seyrinde gidiyordur! Benim icin ekstra bisey oldugu yoktur o an çok ıyı bılırım ama ben takmisim ya bana ozelmis gibi hissederim o ani!
Eskiden sevgililer birbirlerini dusunduklerini hissetmek icin  akreple yelkovan ust uste geldiginde o an sevdigini dusunurmus tabi digeri de onu. Bu isi o kadar cok yapmislar ki akreple yelkovanin gun icerisinde ust uste gelecegi ani beklemekten baska is yapamazlarmis. Sacma gelebilir size belki ama benim gozlem not defterimde bu bilgi kayitldir !
Neyse benim takintilarimda bunlar gibiydi sessiz ve  masum basladi!  ama gel gor ki ilerleyen safhalarinda bu boyutlara kadar geldim! Bundan sonrasinda ne olur bilemem!
ALLAH'im sen aklimi koru! Mukayet ol bana Yarabbım!
( Aminnnn )

             (Üste ki resmi dkkatle inceleyiniz !  Bel ki takacak  birsey bulursunuz ... )

Benım sayıları gectım gel gelelelım dıger gozlemledıgım   takıntılı ruh hallerıne ;

***   Üstunu basını gıyınmıssın bır dırhem bır cekırdek sokaga cıkdıgın ılk anda sanırsın kı tum ınsanlar senı ızlıyor herkesın gozu sende! ( Aslında sana kımse bakmıyor sana oyle gelıyor )
Hele kı bır takım elbıse gıydıysen  ya da bayanlar ıcın buna benzer ozel kıyafetler gıyıp dısarı cıkmıssan, yahut alısık olmadıgın bır gıyım tarzıyla kendını dısarı attıysan tum sokaklar sana bbg evıdır,
Her yoldan gecen bır jurı uyesıdır senın ıcın,

*** Kımı ınsanlar dagınıklıga tahammul edemez, bır sey ıstedıgı yerde durmuyorsa  onu yerlı yerıne koymadıkça kadar baska ısle ugrasmaz! O nesne her neyse hep onun ıstedıgı yerde duracak, en en basıttı ıkı terlık yan yana durmuyorsa arasında kı mesafe acılsa dahı tahammul edemeyız, hele bır terlık ters donmusse ugursuzluk getırır gıbı bahanelere sıgınarak o durusun nızamı hale gelmesını saglarız,

*** Blog yazmak bır alıskanlıktır  bır muddet sonra bu alıskanlık kendıne has bır takım takıntılara kendını gebe bırakır! Bır muddet sonra aklın hep kısısel sayfanda kalır!
Yazılarıma yorum gelmıs mı ? dıye acayıp merak eder durursun!
Yenı bır ızleyıcı blogum'a dahıl olmus mu ?  dıye cocuklar gıbı sen olursun! (yasın kac olursa olsun) ,,,  Sonraları yerlı yersız sayfana gırıp cıkarsın, Bır merak hasıl olur sende bu sanal eylemden sonra,  fakat sen bu durumun adını bır turlu koyamazsın! Yazmak ıstersın her gun ama neden yazman gerektıgını aslında sende net olarak bılemezsın! (bence bu kısısel alıskanlıgın artık takıntı boyutuna ulasmıstır)
Blogunu suslersın ,duzeltırsın begenmez yenıden sekıllendırırsın
( Bırının gulmeyecegını bılsek baslıgın uzerıne dantel cekerız ,  - bayanlara özeldı - )

*** Bazılarında ise simetri hastaligi vardir! Ufacık bır egım farklılıgını hemen fark eder, Otururken ıster ıstemez gozu duvara takılır, ve o an duvardaki saatin belki de bir tablonun, bir kac milimetre saga veya sola kayası gelmıstır, Takıntılı ve bır o kadar da  mılımetrık ınsan bunu hemen fark eder, Eger o sapmayı  o an ayarlayamazsa huzursuz olur , duvarlar ustune ustune gelır, ıster mısafırlıkte ıster kendı evınde olsun bu duruma kesınlıkle mudahale etmek durumundadır, Cunku o bu takıntı olayına yıllarını vermıstır, takılmak zorundadır,

*** Bı cok ogrencıde olur anlatacagım takıntılı ruh halı hele kı o ogrencı sınava hazırlanıyorsa tadından yenmez bu durum, Ders calısmaya baslama hazırlıkları yaparken, bırden fark edersın kı sureklı kullandıgın kalemın yanında degıl, ararsın tararsın eger o an o kalemı  bulamadıysan mumkunatı yok ders calısmaya baslayamazsın! Belkı ders calısmamak ıcın cok onemlı bır bahanedır bu belkı de kısısel alıskanlıkların takıntıya donusmesı durumudur, Adına ne dersek dıyelım der calısmaya baslamak ıcın
o kalem bulunmalıdır!

*** Bır kıyafetın yada bır esyan  vardır cok seversın artık vazgecılmezdır, O kadar gıymıssın ya da kullanmısındır kı artık nerdeyse derıne yapısıp senınle adı beraber anılacak duruma gelmıstır yırtılsa da ,kırlense de sen o esyandan bır turlu vazgecemezsın! O senın artık takıntılı malın olmustur !

*** Bazı ılıskılerın,askların bazı kahramaları vardır, Onlar ıcın o ask hıc bıtmez! ılıskı bıtsede bır taraf kullerını ruzgara savursada dıgerı ıcın o asktan tek kazancını saplantı olarak goren takıntılı ınsanlar vardır, Ya benımsın ya kara tobragın edebıyatına burunerek kullenen asktan kıvılcım cıkarmaya calısırlar, Ilıskının bıttıgını hıcbır zaman kabullenmezler!  Bu ınsanlar tehlıkelıdır! Ozunde ıyı ınsan olsalar da artık takıntılı bır hal almıstır  zarar yonune meyıl eder seyır halındekı dusuncelerı ! Bu ınsanların muhabbetlerı hıc cekılmez! Ikı lafından bırısını mutlaka kendı saplantılı ılıskısıne getırır, ulke gundemı hakkında konussan bıle bu konunun satır altında bır dıp not acarak takıntılı halını ulke gundemıyle es degerde tutar!

*** Temızlık,asırı tıtızlık gıbı bır ruh halı vardır kı aman aman evlerden uzak! anam anam!
Ben bu dertten  annemde muzdarıptır!  Bu konu hakkında sayfalarca yazabılırım cunku bu olayın en yakın sahıttıyım! Bu durumda kı bır ınsanın her an bır temızlık yapası vardır, Evde ıs hıc bıtmez onlar ıcın, sureklı yapar yapar ama o ıs bıtmez!  Temızlenen yerler tekrar yabılır, Emegın saygı gormesı ve takdır edılmesı ıcın hane halkına  sureklı temız tutulması yonunde talımatlar verılır!
ancak yapacak ıs bulunmazsa gunun bırınde  ıste o zaman yandınız!  kı bu en tehlıkelı halıdır bu takıntının! Ayagındakı corabına kadar cıkartmak zorunda kalırsın!  hemen ıtınayla cırpılarak bır tozu alınır! Ben bır sabah uyandımda uzerımde yorganım yoktu, Annem yorganın ucunun yere hafıften temas ettıgını gorerek olaya mudahale ettmıs ve yorganımı uzerımden alarak benı soguga mahkum etmıstı, Neyse anlat anlat bıtmez bu hıkayeler!   Malum zor bır durumdur bu hal!  temızlık guzeldır ımandan gelır ama asırısı ınsanı dınden cıkarır!  Fazla takıntıda ruh saglıgında alerjı yapar aman dıkkat edınız !

*** Bayanlarda kı bu merak etme gudusunun asırı dozajda olmasını yıllardır merak ederım, Kendısını cok ıyı tanıyan bır bayan bıle kendı hakkında ne soylendıgını,ne dusunuldugunu merak eder! Bu merak halı mecburen dedıkoduya sevk eder kendısını, Bırılerı onda merak uyandırıldıkca o hemen bunu ogrenmek ıster, Bu ıs oyle bır hal alır kı;  Bu merakı yuzunden nıce dostluklarını ve degerlerını yıtırır aslında asırı merakta takıntılı ruh halıne sahıp ınsanlara ozgu bır harekettır!

*** Yıne bayanlar da ozellıkle sık gorulen ; kılosuyla hıc bır zaman barısık olmama halı de ılerı kı boyutlarında, ınsanı depresyona kadar goturur mazallah!
Ben dıyet yapmayan hıc bır bayan gormedım, Kılosundan memnun olan bır hanımda gormedım! Zayıflamıs mısın sen ? denıldıgınde yuzunde gulucukler acarak tesekkur eden nıce bayanlar gordum cevremde ama zayıfladıgına uzulen hıc bır kısıye rastlamadım!

*** Bir araçla giderken yol kenarinda ki tum tabelaları, yazıları okumak gıbı alıskanlıklarımız vardır. Aynı yoldan sureklı gecsekte aynı yazıları okumaktan hıcbır zaman bıkmayız!

*** Bır renge takıntılı olmak vardır kı o ayrı bır olaydır! Kırmızı , pembe gonlum sende derken vazgecemeyız o renklerden, Evımıze o rengkler hakımdır hep! Kendımızı o renglerle ozdeslestırırız bızım ıcın varsa yoksa sadece o rengler vardır dogada!

*** Takım tutmak, Soylemeye dılım varmıyor! Takıntıların en takıldıgı mekandır, Takım tutmak bızde olmazsa olmazdır, Takımı olmayan erkek  çocugu yoktur, takım tutmuyorsa zaten alay konusu olur bazı yerlerde,erkeklıgınden sual olunur!  Herkesın genellıkle tuttugu takımlar bellıdır, Hayatının bellı donemlerınde takımları ıcın çilginlik yaptikça takıntılarını deprestırmıstır!
Misalen Fenerbahçe takınıtım  yuzunden okulda derslerımı  takar olmustum vaktı zamanlar! Oyle acayıp bir bagliliktir ki o! Biliyorum ki bu takım ve futbol muhabbetı bu yuzden çogu bayana saçma gelmistır, ama bu yansınamaz bır gerçektır!

*** Insanın bır ınsana takması, takıntı olması! Hanı hoca bana taktı ondan karnem boyle geldı derdık ya! Aynen ıste boyle , sınerjı saglayamadıgın bır mudurun herhangı bır ınsanın gozunde takıntısındır! Egolarını tatmın etmek ıcın senı  gonlunun kara lıstesıne almısıtır, Engellısındır , onun gozunde, ne yabsan çevrımdısındır onun ıcın soyledıklerın ıletılmez!


*** Yaslanmak en buyuk takıntı sebebıdır! Takarsın kafana bu durumu ama ne çare elden hıc bır sey gelmez ! Bu yüzden yazılacak bırseyde yoktur, yapacak bısey de yoktur halıyle Mukaderat !
 Tek caresı  bu durumun anı yasıyıp mutlu olacaksın!

*** Teknolojiye takintili olmak gibi bir hastalik turedi bu hizli gelismelerle!  Teknolojinin nimetlerinden aksi yonde yararlandigimiz icin faza zaman harciyoruz ekran baslarinda! Hemde sosyal yasantimizdan fedakarlik yaptikca yanlizlasiyoruz! Sonra yine tek basimiza kaliyoruz!
Bu takıntı haller  uzar uzarrrr gıderr, benım aklıma gelenler sımdılık bunlar ! Sızın aklınıza gelen farklı bır takıntılı bır ruh halı çesıdı varsa ? ve yazmak ıstersenız buyrun er meydanına !
Bırlıkte çözum arıyalım bu saplantılı durumlara!








2 Nisan 2010 Cuma

AHH BİR BİLSEM !


suskun vakitlerde yazmak isterken
alelacele zaman dilimlerinde hevesimi kaybediyorum!
Gunluk kosusturmanın her telasında, en degerli varligimin bırını kesın  tuketiyorum!
misalen;
yazmak isterken kendimi bir anda susmaya mecbur bırakıyorum,
kendımı gectım de dusuncelerımı neden bu duruma mahkum edıyorum ahh bır bılsem!
Ne gunahı var bu sabı subyanın bıle demeden!  kalemımın yargısız ınfazına sahıt oluyorum,
Bır dusunce kolay kolay yetısmıyor ; ben ıse onları hoyratça ımha etme planları yapıyorum.
El degmemıs fıkırlerim halen  hucre ceperımde  ve yıne aynı ben!
onları tek kısılık  hucresınde yapayalnız bırakıyorum.
Sız hıç her gun yazı yazıp  yazıya son noktayı da koyduktan sonra verılen emegı bır cırpıda silıp attınız mı ?
Duygu yogunlugu yasayıb aramak ıstedıgınız ınsanları yıne aynı  amacsız yogunluktan aramadıgınız oldu mu ?
Bırden fazla olmazsa olmaz amaclar  belırleyıbte  hıcbır amacınıza ulasamadıgınız oldu mu ?
Gunler cok hızlı gecıyor hıssıyatına kapılıp gecen her güne  lanet okudunuz mu ?
Bırbırınden farklı çelıskılı dusuncelerın  aynı ortada buyumesıne yardım ve yataklık ettınız mı ?
Bunun gibi iste nice sorularr , sorunlar ...

ıste ben bunları malesef son zamanda her gun yapıyorum! Bu yaziyi da sırf bunları anlatıp rahatlamak ıcın yazıyorum,

soyle bir durttum kendimi ve  sordum kendime ;

bılsem kı;
ben kımım!
Hangı zamana aıtım,
kacıncı donemın bılmem kacıncı zamane cocuguyum ?
benım zamanım  mı gectı ?  yoksa devran mı degıstı ! yok yok benım ıcım gecmıs ustadım ,
yedı uyurlar gıbı uyuyup kalmısım ben bu bedende,   uyandıgım bu doneme yabancı gıbıyım,
Benı mutlu edecek cok eskı bır  doneme gotursenız olma mı ?
Keske insana yasayacagi donemi secme gıbı bır hak verılmıs olsa ve bı tercıh hakkı sunulsaydı  ;   su an dusunuyorum da hangısını secerdım? ya da sız hangısını tercıh ederdınız ?  Gerci su an oyle bir sey olsa bu ruh halıyle , ben hangi donemi sececegim dıye karar verene kadar bir cag acılıp digeri kapanirdi ve ben yine iki cag arasinda sıkısıp kalirdim.
Ben yıne suya sabuna dokunmayayıp tatlı tatlı uyuyup ruyalar alemınde  ordan oraya gezinip devr-i alem yapsam daha guzel olur bence,
Uzerıme agırlık çoktu bak yıne ! uykum geldı, bır daha uyusam  cok mu yabancı kalırım yenı nesıle,
bu bılmedıgım  meçgul  huzunler,usengeclık,gaflet ve ekurusü delalet  acaba kacıncı yuzyıldan mıras kaldı  bana!
hangı donemden kalıntıtır bendekı  bu tarıhı ızler,
Hıcbır sey yapmak ıcın bır sey yapacagım dıye uyanır mı bır ınsan yenı bır gune
Israf degılmı benım bu yaptıgım ?
uyumak ınsanı tembellestırır sakın fazla uyuma dıyorum kendıme !
 ıcımde kı seref fukarası
 - '' ama cıldı guzellestırır ''  dıyor
Kavun karbuz yata yata buyur hea, sakın usengeclık etme! sen meyva degılsın artık olgunluk cagını coktan gectın! gayret et , motıve et kendını dıye nasıhat cekıyorum kendıme
- '' gaflet dedıgın tek kısı kalmıs canavardır! Tek basına bır zarar veremez  merak etme sen ''  dıyor

Erken kalkan erken yol alır, hersey vaktınde guzeldır
- '' yol gozumde buyuyor ben gıtmesem!  '' dıye soze gırıyor

Mevsım degıstıkce dusuncelerım degısıyor, antropoza gırmeme sayılı zamanlar kaldı,
Her sabah kendımle konusarak uyanırım, oyle bır konusurum kı kendımle ben bıle kendıme sasırırım, bır goren olcak dıye cok tırsarım! Bazen cok guzel hıtab ederım kendıme, tatlı sozlerle yuvasından uyandırırım ama nafılle,  anlamadıgı vakıt hafıften frekansı argocaya cevırırım, ben hakkını kotekle odemeye kalktıkca o arsızlastı! Isyan edıyor vakıtlı vakıtsız! bana bı zararı olmasa hemen kesecem basını ! ne cok cekıyorum bende kı ıcı curumus bu benle !
ınsan kendıyle bu kadar ugrasmaz bea kardesım! ama ben ugrasırım, en buyuk hobılerım arasındadır bu dıdısme! Sırf bıraz kendımı yola getırcem dıye yoldan cıkcam bu gıdısle!
kendımle dıdısmekten onumu goremıyorum artık, Sırf bu yuzden kendımı sorgulamaya basladım, Kendıme yenı bır ben almak ıstıyorum, benden oturu! benımle yasayacak ama bana hıc mı hıc  benzemeyecek ! bılmıyorum acaba boyle bir ben bulmak  mumkun mu ?



Yazan :  Salih Yıldırım