20 Haziran 2010 Pazar

BEBELERE BALON



             Elinde sıkı sıkıya tuttuğu, o balonun ,uçmaya meyilli  olduğunu kimse söylememişti ona, herhangi bir uyarı işareti de yoktu üzerinde ! Zaten zar zor , ağlaya sızlaya aldırmıştı o balonu kendine, mükafatını elinde sıkı sıkıya tutarken, avuçlarından nedense birden kayı vermişti balonun hain ipi!
          Olanları anlayana kadar, yeni oyuncağı, gökyüzüne doğru çoktan yolculuğa çıkmıştı.
 Balonun gökyüzünde süzülüşünü görmesi, oysa ki hiç  mutlu etmemişti onu! Sevmeye yeltendiği oyuncağı, onu artık terk etmişti! Balonun kendine geri gelmesini çok istemişti  ağlarsam yine benim olur bana geri verirler sanmıştı ama ilk  yanılgıyı o gün yaşadı !

         Uçan balonunun bir daha geri  gelmeyeceğini,dönmeyeceğini  ona söylediklerinde gökyüzünden gözlerini çekerek, içli içli  ağlamıştı. Ayrılığın acısını derinden işte o gün yaşamıştı. Henüz nedenini bile bilmezken yaşadığı bu olay, onun ilk ayrılığıydı.!
Çocuk yüreğı dayanamazdı bu hasrete, yürek kırgındı.  O gözler durmadan ağladı,ağladı ...

Yenisini almayı teklif ettiklerinde , kesinliklikle kabul etmedi! Gururun ne olduğunu ve bir onurunun olduğunu işte ilk defa o gün anladı. Bugün hayatında ilkleri  yaşıyordu ama hepsi  bir anda sığmadı bu minik bedenine. Alışması biraz zaman alacaktı, işte bu yüzden merak saldı balonlara.

Tüm iyi niyetiyle niyet eyledi baloncukları bir bir üflemeye.Deterjan kutusundan çıkan kımıl kımıl baloncukları gördüğünden gözleri ışıldadı. Ağzı halka biçiminde ki köpükleri  plastik çubukla karıştırırken kendinden geçti. Biraz sonra  kıvamına getirdikten  sonra tek tek üflemeye basladı.
Fakat hepsi havaya yükseldikten bir süre sonra patlıyor,sönmeye mecbur kalıyordu.

 Bu hiç hoşuna gitmedi !  O ise uzun soluklu heyecanlar istiyordu. Tek istediği  ufak şeylerden mutlu olmaktı ama minik  yüreğine bunlar çok görülüyordu. İşte ilk o gün isyan etti.İlkleri yaşamaya devam ediyordu. Haykırdı kendi kendine neden neden diye! Ve işte o gün vazgeçti geçici heveslerin peşinde koşmaktan, anladı ki onun hiç bir zaman onyüzbinmilyon kadar baloncuğu olmayacaktı!

     Bu olayların üstünden yıllar yılları kovaladı, nice mevsimler geldi geçti. Bir gün çok sevdi birini, hem de delicesine sevdi... Hayatının her şeyiydi artık o. Onsuz olamıyor, bir gün görmese,sesini duymasa yapamıyordu. Sevgilisine aldığı ilk hediye ; büsssürü büsssürrüü uçmaya hazır bekleyen uçan balonlardı. Sevdiğine bu başından geçen olayları kısaca anlattı ve sıkı sıkıya tembihledi onu : Sakın haa ! Bırakma bu balonların ipini ! Bu balonlar uçmaya meyillidir. Giderse bir daha dönmezler! Bırakır insanın umutlarını yarı yolda !

İşte o gün hayatının en mutlu günüydü. Bir yanında sevdiği insan , onun ellerinde çocukluğunun en sevimli kahramanı, çifte mutluluk yaşıyordu kendince.
Her şey çok güzel gidiyordu. Hayatlarından çok ama çok memnundular .

           Günlerden bir gün sevdiği ''O'' hayatının her şeyi terk etti onu! Neden diye sordu defalarca defalarca ... Sevdiğinden  gelen her cevapta bir nedenin olmadığını söyledi. Ama bir nedeni olmalıydı! Yok dedi sevdiği ısrarla ve çıktı ve  gitti hayatından. !

Gidene kal demiyecekti elbet öğrenmişti yıllar önce kendisine  tekrar dönmeyen uçan balonundan ! yalvarmayacaktı kimseye, çünkü o gün anlamıştı bir onuru olduğunu!
Ve isyan etmeyecekti artık ! Biliyordu ki bunlar geçici bir hevesti!
Ve sormayacaktı bir daha kendine , neden ? neden? diye, çünkü yine biliyordu ki , en sevdiği balonu gibi o da uçmaya meyilliydi !
Üflediği her  baloncuk gibi  sevdiğim dediği insan da  içi boş umutlarla yüklüydü ...



Yazan : Salih Yıldırım

6 Haziran 2010 Pazar

AŞK SAÇMALIKTIR !



Aşk; saçmalıktır. Saçmalatır bizi .

Aşk  ; aslında özünde saçma sapan bir şeydir ! Lakin bir o kadar da güzel ve özeldir.
Hem olmak istedığimiz hem de olmaya cesaret edemediğimiz garip bir duygudur.
Bu yüzden ikilem de bırakır insanı. Amma velakin, bir aşk doğacaksa , mutlaka suretle doğar er ya da geç ...


Aşkın varlığı bir dert, yokluğu ise bir yaradır. Kimi zaman yok eder içten içe tüketir bizi, kimi zaman ise döndürür durur başımızı.. Aslında baş belası bir şeydir aşk. Ağrısız başını ağrıtır. Kumar kadar riskli,şeker kadar tatlıdır. Garip ama güzel birşeydir işte. Ya olduğu gibi görüceksin aşkı,ya da gözüne gözükmeyeceksin.


Yenı aşık olmuşsan eğer; aşk senin için saçmalıktır! Saçmalatır senı, saçma sapan şeyler yaparsın farkında olmadan, Kimsecikler senın umrunda değıldır çünkü sen artık körkütük aşıksındır.Dünya yansa ruhun duymaz. O an öyle bir hisse kapılırsın ki farkında olmadan, şu hayatta bır sen, bırde sevdiğin kişi var sanırsın.Diğerleri kimin umrunda ?Neden umrunda olsun ki ? Bu tatlı belaya bir bulaşmaya gör, zannedersin ki , kainat sizin ekseninizde döner döner durur ...
Böyle zamanlarda hayat size çok  guzeldır ,tospembe düşler kurarsın  ama bu günler de bır yere  kadar sürer dime ??? Şu an içinizde bulunduğunuz durum bir sarhoşluk etkisidır , ayılmanız ise bıraz fazla zamanınızı alacaktır.  Kendıne geldıgınde dusuneceksın yaptıgın  bu sacmalıkları bır bırrr ...


Yasadıkların guzeldı etkısı sana özeldı! Aşktır bunun adı bıraz  da saçmalıktır,süreklı saçmalatır seni! Olduk olmadık yerlerde yaparsın bu saçmalıklarını!  Aşıksan eğer bil ki, aşk saçmalatır senı,yan etkısıdır bu aşkın. Sen İlk etkilenen değillsın, son da olmayacaksın !
Aşıksan ; heycanlanırsın,kanın kaynar , yine saçmalamaya en musaıt ruh halı içerisındesindir bil ki ! Biri sana dur !  derse bile,, sen devam et, çünkü birdaha tekrarı olmayabilir bu sahnelerin.

Bu yüzden erişemeyeceğin bır yere sakla aşkını, gönlünün seriliğinde muhaffaza et !
Aşk zamansızdır aniden çıkagelir, çalar kalbinin kapısını. Herşey yaşandığı zamanda güzeldir ve orda  tüm tazeliğiyle tüketilir. Sonrası olsun, arkası gelsin  istersin ama malesef ki  yoktur! Aşk  stoklarla sınırlıdır.
Sonrasında yaşamaya çalıştıkların ;  Aşk'a aşık olmaktan başka bir şey değildir ! Bir sonraki eylemlerin tamamen  aşk'a olan özlemdir!

Aşkın olmaması bazen olmasından daha hayırlıdır bizim için.
Aşk hiç demokratık değildir ! Kişiye  seçme ve seçilme hakkı vermez.Bodoslama dalar, bir mutlak monarşi halindedir nasip kısmetiyle, Kısmetinden ötesi yoktur  ama aşk yine de mücadeleye etmeye  değerdir. Aşk bir bakıma mücadele etmektir ! Bazen kendinle çelişmek,çekişmektir.

Aşk; yeryüzünde tanımı halen tam olarak yapılamamış ,tanımsız bır cisim, acayip bir ş-e-y'dir.
Aşkın kabuğu yoktur soyulmaz ki, bir içine bakasın,  kavun karpuz da değildir ki bu melet, bir  koklayıp tadasın.
Tek içimliktir aşk,tek kullanımlık  bazen de.  Uzun ama tedariksiz  bir seferdir.Yüreğinin coşmaya yeltendiği anda kendinden, bir başkasına doğru yapılan bir iç yolculuk mesafesindedir.

Aşk bir şans oyunudur! Doğru insana milyonda bir rastlanır.Aşk talih kuşudur kimi zaman üstüne pisleyebilir!
Aşk bir  gonül işidir, ota da boka da meyil edebilir!  Aşk zor olanı sever, nadirdir, narindir, kırılgandır! Bulunduğunda mutlak suretle kıymeti bilinmelidir ...



Yazan :  Salih Yıldırım