28 Şubat 2010 Pazar
ORTADA KALMAK
Orta bütçeli ailenin ortanca çoçuğuydu. Orta boylarda bulunmakla beraber ortalama bir kiloya sahipti. Orta sıralarda ki takımları tutar, en ortada ki siyasi görüşe oy hakkını gözünü kırpmadan harcayan biriydi.
Hayat felsefesi her zaman orta yolda bulunmak ve oranın daimi müşterisi olmabilmekti en büyük arzusu. O'nun yapacağı bişey yoktu çoçukluktan kendisine bu fikirler çoktan empoze edilmişti. Hayatının her alanında istemesede bir şekilde hep ortada kalmıştı. Öğrencilik hayatında da bu aynıydı. İlk ve orta okulda'da ne takdire şahan görüldü ne de dümdüz geçilmesine gönüller razı oldu. Bu yüzden teşekkür belgeleri verilerek kapıdan uğurlandı. Üniversite hayatında da hep not ortalamasının tam ortasında yer almıştı.
Sonraları çok başarılı olacağı fırsat ve olaylarla da karşılaştı bir çok kez ama bu yönede hiç meyil etmedi. Aklında fikrinde hep onun ortalarda olmak gibi bir arzusu vardı. Bu fikir kendisine ne kadar başarılı anlatılmış ki ! taaaa genlerine işlemiş hayat görüşünü bile değiştirmişti bu düşünce.
Günlük yaşantısında hep böyle istemdışı davranışlar sergiledi. Futbol oynarken hangi mevkide oynayacağını kimse sormazdı ''O'na''
herkes bilirdi ki ''O'' ortasahanın tam ortasında oynardı. Arkadaşlarıyla çoçukken oynadığı oyunlarda bile ortada zıçan oynardı. Oyuna başlarken gönüllü ortaya geçecek kişi aranıldığı durumlarda bile hemen kendi isteğiyle geçerdi ortaya. O kadar ortada olmayı seviyordu işte...
Gençti kanı kaynıyordu ortamlara girdi çıktı ama her iki yaşam şeklini de bir türlü içerisine sindiremedi. Ne aşırı eğlenceli mekanları sevdi, ne rutin geçen günlere tahammül etti. Gün geldi sevdalandı sevgisini bile mantığı ile kalbinin tam ortasına aldı.
Gün geldi çok acı çekti ! Acının dozunu bile en ortalama değerde hissetmek istedi. Hiçbir durumda ne aşırıya kaçtı ne az olanı tercih etti.
Alışveriş yapacağı zamanlarda sezon fiyatlarının en ortalama seyir ettiği zamanları kollardı. Ne çok pahalı giyinirdi ne de ucuz olan malın yahnisini severdi aldığı ürünler bile ortadaydı.
Askerliğini bile ülkesinin tam ortasında yapmıştı. Askerlik'te ortanca bölüğün en ortasındaki ranzada geçirdi günlerini. Ortalama bir görev adamıydı '' O'' hep. Ne aşırı sorumluk aldı burada, ne de görevden kaçan insan konumuna düşürdü kendisini.
İş hayatına orta ölçekli bir şirkette ortalama bir gelirle başladı. Ne müdürüne yalakalık yapan bir adam oldu nede arasını kötü tuttu. Çalışma arkadaşlarına karşı duruşunu sorarsanız? o'da tahmin edeceğiniz doğrultudaydı.
Hayalleri vardı onun da her insan gibi. Düşük kazancıyla elde edemeyeceği bazı fani şeyler istiyordu sadece. Çok yükseklerde ne gözü vardı ne de o taraklara bezi asılıydı. Orta yaşlara geldiğinde küçük bir sahil kasabasına yerleşip kalan ömrünün en iyi şekilde değerlendirmekti tek arzusu.
Gün oldu evlendi barklandı, önceleri çok mutluydu ama cicimaylarının henüz sonuna bile gelinmemişti ki ! annesiyle eşinin şiddetli geçimsizliğinin tam ortasında kalmıştı. Öyle bir durumla karşılaşmıştı ki bir çıkış yolu arıyordu. Doluya koyuyordu almıyordu boşa koluyordu bir türlü dolmuyordu. ''Bir yanda anam, bir yanda sevdam deyip'' dövünüp dururken bir çare arayıp durdu kendince. Hayatının hep orta şeridinden gitmeyi alışkalık haline getirmiş birisinin, bu şekilde ortada kalmayı hiç hazmedesi gelmiyordu!
Nerde hata yaptım diye sorgularken geçmişini birden düşündü ve sinirinden güldü bu haline.
Kendi kendine söylendi : '' Ortada kalmanında bir yolu yordamı vardır bunca yıldır ortalardayım, bu mesleğin çıraklığından yetişmişim. böyle bir olayı ne duydum ne gördüm. Meğerse tanışmak bugüne kısmetmiş! Demek ki yaşadıkça daha neler göreceğim! '' diyerek
ortada olmaktan , kalmaktan ve bundan sonra da oralarda bulunmaktan işte o anda vazgeçti ...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 yorum:
Bu hikayenin kahramanı kim?
Yaşanan olaylar gerçek mi?
Benim aklım karıştı :)
Aslına bakarsan orta halde kalmak iyi gibi görünse de devamında sıkıntılara yol açıyor...Vasat bir hayat monotonluğu getiriyor...Hayatta gel-gitler olmalı sanırım ...Değerler bilinsin diye...Kötü görmezsen iyinin değeri anlaşılmıyor sıkıntı görmeyince mutluluk da monotonlaşıyor ve sıran olunca kıymeti bilinmiyor..
Her sıkıntının devamın da Allah bi şekilde güneş doğduruyor hayata...Hayat zaten garip zıtlıklarla daha da bi garip oluyor ama güzel işte tüm garipliklere gelgitlere rağmen...
Güzel yazı elinize sağlık..
10 numera yazi olmus kardesim.. cok begendim cook : )) ozellikle resim secimin ozellikle bu yazida tavan yapmis.. basarilarinin devamini diliyorum : ))
''dusunenbalik''
Bahsi mevzu olan hikayenin kahramanı ben değilim. Olayı açıklığa kavuşturayım da kafan karışmasın :))
Bu paylaşım gözlemlediğim değerli insanların hayatlarından bir yansımaydı sadece.
Yerli yersiz şeyler yazasım geliyor bazen. Bu da onlardan biriydi :))
SEvgiler...
''papuç''
Teşekkürler yorumun için. Hayatta herşey bir zıddıyla var. Dediğin gibi kötüler olmasaydı iyilerin kıymetide olmazdı.
Git geller oluyor yaşamda. Her kötü gidişin bir hayırlı dönüşü de vardır öyle degil mi?
Bu hikayenin kahramanına ALLAH sabır versin diyelim artık.
SEvgiler...
''sekeral''
Teşekkürler değerli yorumun için kardeşim.
Beğendiğine çok sevindim :)) Eksik olmayasın.
SEvgiler
Bildiğin bir hikayedir eminim:Buddha saraydan kaçıp da dışarıya çıktığında bakmış ki sefalet açlık diye birşeyler var hiçbilmediği.Ben onların yaşantısını öğrenmeliyim diye düşünmüş ve kimi zaman yemeden içmeden yaşayan dervişlere uymuş, kimi zaman diğerlerine birgün bir balıkçı nehir kıyısında oğluna nasihat ediyormuş "bak oğlum sandalını ne sağ kıyıya yakın sür ne sol kıyıya tam ortadan git yoksa kıyıya oturursun!"demiş. Bunu duyan Buddha tam o an aydınlanmış, aynı senin ortadan giden adamın gibi.O ortanın önemini farketmiş sonra neden vazcaydı ki?Çok güzel yazıydı ellerine sağlık sevgilerimle.Tontini@dilek
Pek ileride olamayacak ya da ileriye gidemeyecek çocuklar için anne ve babaları :"Aman oğlum hep ortada kal, ortadan git, ne en geride kal, ne de en başta ol" diye öğüt verirlerdi.
Bu güzel paylaşım için, emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Esen kalın.
Sevgili Sözün Özü,
açıklama için teşekkürler, aydınlandım :)))
bu hikayeleri kitap yaparsan alıp okuyacağım :p
bi de,
yaaa zaman bul değiştiiiirrr artıııııkkk lütfeeennn ;)
Yorum olarak ilginç demek en uygun şey olacak herhalde. Ortada kalmak neyin ortasında kalmak? nelerde en önde olmak nelerde geri olmak ? Her zaman ortada olmaz. Bazı konularda orta karar iyidir. Ama her daim olmaz. Ortası. Hm..Nötr ? Tarafsızlık ? Tarafsızlıkla bir taraftır aslında. Veyahut lakaytlıktır. Öyle işte:)
''sufi''
Üstadım çok güzel bir hikayeyle konuyu özetledin yine.
Teşekkür ederim yorumun için. Her zaman ortadan giden kahramanımız neden bu saatten sonra başka bir yol seçti bende bilmiyorum doğrusu ...
SAygılar
''Recep Altun''
Hocam orta yol güzel bir yoldur hadislerde de tavsiye edilmiştir.
Ailelerde bu nedenle çoçuklarını bu yönde gitmeleri için çok tembihlemiştir.
Teşekkürler hocam yorumunuz için.
SAygılar...
''dusunenbalik''
Nasip olurda bir gün kitap yazacak seviyeye ulaşırsam, sana bol imzalı orjinal bir nüshasını göndercem :)))
Bloğumun şablonunu yoğun ısrarlardan dolayı en kısa sürede halledicem :))
Teşekkür ederim duyarlı ve düşünceli balıkçım.
Hoşçakal
SEvgiler...
''Feyyo''
İşte dediğin bu nedenlerden dolayı kahramanımız ortada kaldı :))
Orta yolda olmak çoğu zaman olaylara bir çözüm sağlayabileceği gibi bir kararsızlığın gerçek nedenide olabilir.
İnsanın olaylara bakış açısı burda önemlidir.
teşekkürler yorumun için.
SAygılar...
:))))
rica ederim sözün özü'cüm :D
Ne kadar guzel anlatmissiniz buyuk bir zevkle okudum.Paylasim icin tesekkurler..
Sevgiyle kalin.. ama cok ortalarda degil:))
Yorum Gönder